Tuesday, July 6, 2010

ilk adimlar


Yürüyorum, bazen atlaya ziplaya, bazen susup önüme bakarak, bazen de parmak uclarimda "orda ne var ki acaba, senin boyun uzun sen baksanaaa!" diyerek.
Hüzünlü ve yasli denen Türkiye'de 27 yil (hadi bir bucuk yasimda yurumus olsam, 25bucuk yil) yurudukten sonra simdi Dortmund'dayim. Bazen de merakli adimlarla cesitli Avrupa sehirlerinde, turistik yuruyuslerim oluyor. Yanimda en eski arkadasim, kalbimin en torpillisi, esim derken gulumsedigim ama tam bir yildir hayat esim; Alper. Uzun boylu olmasi disinda iyi de bir turisttir.
sadece yurumek icin degil, haftada bir iki kere de tango yapmak icin beraber adimlar atiyoruz. tango icin "erkegin liderlik yaptigi, kadinin takip ettigi bir danstir." diyenler varmis. Onlar Alman panzeri gibi dans eden kadinlar, ya da "kiz bulmak icin son umudum bu dans kursu." demis erkekler olabilir. Tango bize bi yere gitmesek de beraber yurumeyi sevdigimizi hatirlatiyor...
Bir de guzel evimizde attigim adimlar var tabi. Ogrenci evimde sadece kendim icin yaptigim, benim "uydurmasyon" ama kokos ortamlarin "füzyon" olarak tanimladigi tariflerden, gercek bir turk mutfagina gecerken attigim adimlar... Arada kestirme yollar, alman mutfagina ufak ziyaretler, kucuk capli yaniklar ve caktirmadan cope giden denemeler de olmustur.
Bu gidisler arasinda karsima cikan baobablari benim 1bucuk metre civarindaki goz hizamdan takip edebiliriz...

No comments:

Post a Comment